Akşam Güneşi Cilde Zarar Verir Mi? Kayseri’de Bir Akşam Üzerine Düşünceler
Bir sabah, Kayseri’nin o meşhur sarı güneşi hala gökyüzüne yeni yükselmişken, o kadar doğal bir şey oldu ki… Saatler geçtikçe, yavaşça akşamın yaklaştığını hissettim. Akşam güneşi hakkında düşündüklerim, o an bir şekilde ruhuma dokunmuştu. İşte o akşam güneşi hakkında yıllardır merak ettiğim bir soru kafamda yankı yapmaya başladı: Akşam güneşi cilde zarar verir mi?
Güneşin Altında, Bir Kayseri Akşamında
Daha geçen hafta, güneşli bir akşamüstü, şehirdeki parkta yürüyüş yapıyordum. Kayseri’nin dağları arka planda, küçük bulutlar ise gökyüzüne yayılmıştı. O an, sanki dünya sadece benim etrafımda dönüyormuş gibi hissettim. Hava ılık, rüzgar hafif, ama güneş hala yukarıda, gövdemi sarhoş ediyordu. Ayaklarım yere batmadan, adımlarım hafifken, birden kendimi o parka ait gibi hissettim. O anın büyüsüne kapıldım.
İçimden, güneşin altındaki bu küçük yürüyüşün beni her zamankinden daha mutlu edeceğini düşündüm. Ama o kadar sık güneşin cildimize etkilerinden konuşuldu ki, aklıma bir soru geldi. “Güneşin altında bu kadar zaman geçirmek cildime zarar verir mi?” Benim gibi bir Kayserili için bu soru, her gün karşılaşılan ama çoğu zaman görmezden gelinen bir mesele. Cilt, düşüncelerimin biraz daha derinine inmemi sağladı. Duygusal olarak da, aslında güneşe karşı çok dikkatli olma gerekliliğiyle bir yandan huzursuz oldum.
Akşam Güneşi: Gözlerimle Hissettiğim Fark
Saat akşam 6 civarındaydı. Bir süre boyunca yalnız yürüdüm. Adımlarımda bir ritim vardı ama aynı zamanda bir yavaşlık. Güneşin sarı rengi, hafifçe solmuş olan sokak lambalarının ışığıyla birleşiyor, etrafı sanki masalsı bir atmosfer kaplıyordu. O esnada, akşam güneşiyle ilgili öğrendiğim bazı şeyler geldi aklıma.
Bütün yaz boyunca, cildim güneşe karşı fazlasıyla hassas olmuştu. Benim gibi biri için cilt bakımı, duygusal bir meseleye dönüşebiliyor bazen. Genç yaşta başlayan bu endişe, zamanla her şeyin bir ölçüsünü, bir dengesini aramaya itiyor. Akşam güneşi hakkında daha önce okuduğumda, bazılarının bunun zararsız olduğunu söylediğini, bazılarının ise “öğle güneşinin zararı daha fazla” dediğini hatırladım. Güneşin ışınlarının her saatte farklı bir etkisi olduğu kesin. Ama akşam, belki de bana huzur veren saat olmalıydı. Gerçekten de akşam güneşinin zararsız olduğuna ikna olmuştum.
Ama sonra bir düşündüm. Akşam güneşinin güzelliği, bana rahatsızlık veriyor muydu? Bazen insan, en sevdiği şeyin üzerine düşünmeye başladığında, her şeyin o kadar da masum olmadığını fark eder. O sarı tonlar, sanki o kadar uzun süre altında kalırsam, cildime dikkat etmediğimi ve yıllar sonra fark edeceğimi söylüyordu. Akşam güneşi, gözlerime güzel geliyordu, ama bilinçaltımda bir yerde, cildime zarar verebileceğini düşündüm. Yavaşça içimi bir huzursuzluk kapladı.
Kayseri’de Akşam Güneşinin Getirdiği Duygular
O parkta yürürken, bir çocuk koşarak annesinin yanına gitti. Çocuğun neşesi beni düşündürdü. Ne kadar saf, ne kadar özgürdü. Çocuklar gibi olmak istedim, endişelerimden uzak, her şeyin ne kadar güzel ve basit olduğunu kabul ederek yaşamak. Ama işte, hayat bir noktada karmaşıklaşıyor. Cilt bakımı, sağlıklı olmak gibi meseleler, bir süre sonra kişisel kaygılara dönüşebiliyor. O akşam, güneşin gözlerimi yakalayışı, cildimi okşayışı beni düşündürmeye devam etti. Belki de akşam güneşi, daha zararsız olduğu kadar, beni içsel bir huzursuzluğa sürükleyen de bir şeydi.
Gözlerimle görüyorum, cildimle hissediyorum, ama o kadar uzun zaman güneşe maruz kalmak istemiyorum. Bir zamanlar cildimin beni “genç” kılmasını dilerken, artık daha fazlasını istiyorum: Onu korumak, ona değer vermek. Cilt sağlığı, öyle basit bir şey değilmiş meğer. Akşam güneşi cildime zarar verir mi sorusuna, o günün sonunda henüz tam bir cevap bulamamış olsam da, biraz daha dikkatli olmam gerektiğini fark ettim.
Sonuç Olarak
Kayseri’nin akşam güneşi, yüreğimi ısıtan bir hatıra gibi kaldı. İçimde, güneşe karşı kaygılarım var ama bir yandan da onun altında geçirdiğim zamanın değerini biliyorum. Akşam güneşi belki de zararlı değil, ama bir şekilde onunla da barışık olmalı. Ben de bir yandan bu sorunun cevabını bulmaya çalışırken, içimdeki huzursuzlukla, güneşin bir yansıması gibi, biraz daha yaşlanıyorum.
Zamanla, belki güneşin altındaki her anın tadını çıkarabilirim. Ama cildimi korumak da, kendi sağlığıma özen göstermek de bir o kadar önemli. O yüzden, her gün biraz daha dikkatli olmayı öğreniyorum.